Rekabet Hukuku

Rekabet hukuku, mal ve hizmet piyasalarında rekabetin korunmasını amaçlayan hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, teşebbüslerin rekabeti sınırlayıcı, bozucu veya engelleyici anlaşma, karar ve uygulamaları ile piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını yasaklayan kurallardan oluşmaktadır.

Rekabet hukukunun temel amacı, serbest piyasa ekonomisinin işleyişini sağlamak ve bu sayede tüketicilerin daha iyi mal ve hizmetlere daha uygun fiyatlarla erişimini sağlamaktır. Rekabet hukuku, teşebbüslerin rekabeti kısıtlayıcı davranışları ile tüketicilerin korunmasını ve ekonomik verimliliğin artmasını hedeflemektedir.

Rekabet hukuku, temel olarak üç ana alanı kapsamaktadır:

  • Rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar, kararlar ve uyumlu eylemler: Bu alanda, rakip teşebbüsler arasında yapılan anlaşmalar, kararlar ve uyumlu eylemler incelenmektedir. Bu tür anlaşmalar, fiyatların belirlenmesi, pazar paylarının bölüşülmesi, müşterilere yönelik ayrımcılık yapılması gibi rekabeti sınırlayıcı sonuçlar doğurabilmektedir.
  • Piyasaya hakim durumda olan teşebbüslerin hakimiyetlerini kötüye kullanmaları: Bu alanda, piyasada hakim durumda olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanarak rekabeti sınırlayıcı davranışlarda bulunup bulunmadıkları incelenmektedir. Bu tür davranışlar, fiyatların yükseltilmesi, yeni girişlerin engellemesi, rekabetçi teşebbüslerin baskı altına alınması gibi sonuçlar doğurabilmektedir.
  • Birleşme ve devralmalar: Bu alanda, belirli eşiklerin üzerindeki birleşme ve devralmaların rekabete etkisi incelenmektedir. Bu tür birleşme ve devralmalar, piyasadaki rekabeti azaltarak tüketicilerin korunmasını tehlikeye sokabilmektedir.

Rekabet hukuku, Türkiye’de 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanun, Rekabet Kurumu’nu kurarak rekabet hukukunun uygulamasını bu kuruma vermiştir.

Rekabet hukuku, serbest piyasa ekonomisinin temel taşlarından biridir. Bu hukuk dalı, teşebbüslerin rekabeti kısıtlayıcı davranışlarını engellemek ve tüketicilerin korunmasını sağlamak suretiyle ekonomik verimliliğin artmasına ve toplumsal refahın yükselmesine katkıda bulunmaktadır.